Binaların Betonarme Güçlendirilmesi

Betonarme, klasik beton karışımı ve inşaat demirinin birleştirilmesiyle oluşan dayanıklı bir yapı malzemesidir. Deprem, yangın gibi doğal afetlere karşı avantajlarının fazla olması sebebiyle de ülkemizde yaygın olarak kullanılmaktadır. Avantajları olduğu gibi dezavantajları da göz ardı edilemeyecek seviyede, bunların başında ise yapı kullanım ömrü gelmektedir.

Yapı kullanım ömrü, binaların karşılaşacağı tüm doğal afetler ve yapı inşa edilirken kullanılan malzeme ve işçilik kalitesine göre değişkenlik gösterir. Tüm bu etkileri göz önüne alınca binaların kullanım ömrünü ortalama 50-60 yıl olarak düşünebiliriz. Bu süre iyi işçilik ve iyi malzeme kullanımıyla bir miktar daha uzatılabilir. Söz konusu insan hayatı olduğu için tüm yapıların yüksek kalitede olmasını beklemek herkes için en doğal haktır. Ancak ülkemizin çeşitli bölgelerinde yaşanan depremler göstermektedir ki ne iyi işçilik ne iyi malzeme ne de yapı denetim standartlarına uygun imalatlar istenilen seviyede.

Binaların kullanım ömrünü tamamlamasıyla birlikte bina güçlendirme veya yıkıp yeniden yapma gündeme gelebilir. Yapılan incelemeler ve alınan numunelerin deney sonuçlarına göre ortaya çıkan analizlere göre güçlendirme şekli uzman mühendisler tarafından kararlaştırılır. Bina güçlendirme temelde 3 şekilde gruplandırılır. Bunlar betonarme güçlendirme, çelik konstrüksiyon ile güçlendirme ve karbon lifli polimer ile güçlendirmelerdir.

Betonarme güçlendirme, yapılan tüm analizlerden sonra ortaya çıkan güçlendirme projesiyle başlar. Bu süreçteki en önemli unsurlar yüksek kaliteli malzemelerin kullanılması ve alanında uzman mühendis ve imalat ekiplerinin titizlikle çalışmaları sürdürmesidir. İş başlangıcından sonuna kadar projeye sadık kalınmalı ve tüm aşamalardaki teknik detaylar titizlikle uygulanmalıdır.

Başlıca teknik detaylara değinecek olursak öncelikle betonarme güçlendirme yapılacak olan yapı elemanının (kolon, kiriş, döşeme, temel vb.) kaplamalarını soymak gerekir. Çıplak beton yüzeyi sağlandıktan sonra yapı elemanı içindeki inşaat demirlerine anti pas koruyucu uygulanmalıdır. Kimyasal ankrajlı demir giydirme yapılırken projedeki hiç bir detay atlanmamalıdır. Daha sonrasında beton dökümü için kalıplar iyice yağlanmalıdır. Döküm yapılırken segregasyon ve beton içinde boşluk oluşmamasına dikkat edilmelidir. Bu aşamalarda yapılacak her bir hata yüksek önem taşır.

İstanbul en eski yerleşim yeri olmasından ötürü güçlendirme ihtiyacı en yüksek olan il konumunda. Binaların güçlendirilmesi konusunda insanları bilinçlendirmek ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak ilk önceliklerden biri olmalıdır. Üzülerek görüyoruz ki her deprem sonrası kısa bir kaç konuşmadan sonra unutulup gidiyor. Çoğu insan bina içi makyajın güzel olduğunu görünce binanın sağlam olduğunu zannediyor ve bu konudaki bilgi eksikliğini de bize gösteriyor. Güçsüz bir evde oturduğunu düşünen her bir kişinin uzman kişilerden ve devlet kurumlarından hızlıca destek alması gerekmektedir.

Erdem Demir

İnşaat Mühendisi

Önceki Blog
Sonraki Blog